… Artık şunu öğrendim. Söylemler değil, fiiller önemli. Çok iyi, çok uyumlu, çok iyi niyetli olduğunu söyleyene değil, öyle mi davranıyor ona bakıyorum.
Öyle konuşup, ama “öyle” olmadığını gördüğüme de kızmıyorum(!)
En azından kızmamaya niyet ediyorum. Öyle sanıyor çünkü o.
O da görüyor bir yerde, bir şekilde. Şaşırıyorum, suçladığı şikayet ettiğin şeyin kendinde bariz şekilde varolduğunu görünce. Ama o farkında değil. Fark yok, farkında değil… Kendini anlatıyor, kızdığından bahsederken… Ne enteresan. Hepimize oluyordur, hepimiz biriz çünkü… Fark edelim en azından.