foto:pinterest
“Beni böyle kabul et. Olduğum gibi. Karmaşık duygularımla, dağınıklığımla, daldan dala konuşumla. Yüksek sesle gülüşümden, çığlık çığlığa ağlayışımdan nefret etme. Mavi gözlerimin içine bak, ne zaman kızsan. Zamanını çaldığımda beni sevdiğin anları hatırla. Bir rakı içelim boğazımdan her çıkana hayransın bilirim ya da gel dondurma yiyelim bebeğimde. İstiklal’e gidelim derdim ama tadı yok hiç. İki yakamı bir araya getiremiyorum artık çokça zaman. Ama unutma hiçbir zaman, görmüş geçirmiş ruhumu serdim ayaklarına, bir kuleden gözledim seni Galata’da. Kıyılarımı açtım yollarına, koşarak hep yanıma gel diye. Zor zaptedildim her zaman, surlarımla anlatmaya çalıştım sınırlarımı. Kabul, dağıldım biraz sağa sola. Ama sen, hiç mi suçun yok? Karman çorman olurken ben, neredeydin sen? “