Sonsuzluğun kapısında

MV5BOTRmZGJiZjUtMGJjYi00MzZhLTkzYjUtODE1Yjk5ZDRiODhlXkEyXkFqcGdeQXVyODAzODU1NDQ@._V1_UX182_CR0,0,182,268_AL_

Bu hafta sonu seyrettiğim ikinci film. Tablo gibi her kare. Van Gogh bu kadar Van Gogh olabilir…  Değerinin bilinmediği günlerde bir replik var ki filme damgasını vuran sözlerden:

“Belki tanrı resimlerimi gelecekteki insanlar için yapmamı istemiştir.”

Fakirlik, akıl hastanesi günleri ve resimle iç içe bir hayat ve film.

Bir aşk iki hayat

Screen Shot 2019-02-25 at 10.28.45

Sliding doors izleri görsek de güzel bir aşk seyretmek iyi geliyor insana. Yine görüyorsun ki, “köpeğini akşam dışarı çıkarmak, ya da çıkarmamak arasında koskocaman bir hayat saklı.”  Ve aşkın bir yerinde Deniz’in çığlığı… Hislerini, yaşadığı zorlukları anlattığında Umut’un yanıtı… ‘Nasıl fark etmedim?’ “Çünkü sana her şeyi söylemem gerekiyor.” “Çektiğim zorluğu, sıkıntıyı, üzüntüyü… Hep anlatmam gerekiyor.”

 

 

 

 

Okyanus olmak

Hepimiz okyanusta damlayız, aynı yerdeyiz ama kendimizi ayrı sanıyoruz. Görüyorsun, biliyorsun, ama günlük yaşamda bazen unutuyorsun. Niye ki? Niye unutuyor insan…

Niye kızıyor, umursuyor, kırılıyor insan… Dersler, pişiren kısık ateşler gibiler…

Niye unutuyoruz ki böyle olduğunu… Screen Shot 2019-02-21 at 11.29.11

COCO

Screen Shot 2019-02-18 at 11.53.32

Her dönemin kadını zorlayan özellikleri, önyargıları, engelleri var. Ve her dönem bunların hepsine rağmen(!) fark yaratan kadınlar var. Coco Chanel de onlardan biri…

Hayat hikayesinin anlatıldığı filmi beğendim. Parlak Chanel dönemlerini değil, gençliğini, çocukluğunu anlatıyor. O parlak döneme nasıl gelmiş, ne yollardan geçmiş  onlar anlatılıyor…

Güçlü, farklı, cesur… O kadınlardan biri… İlham verici…

 

 

Zorbalık

IMG_4958

Sosyal sorumluluk kapsamında bir okulda çocuklarla çalışmaya gidiyoruz 15’te bir. Bu haftanın konusu zorbalık ve öfke idi. Zorbalık gösteren bir kitabın kahramanına ne söylemek istersiniz dediğimizde çocuklardan biri, aslında o iyi biri, sıkıldığından yapıyor dedi.

Düşünülmesi gereken bir sürü şeyin yanı sıra, bu da düşündürücü. Zorbalık, hınç besleme, düşmanlık gütme, sataşma, incitme…. bunların tetikleyicilerinden biri de sıkılma sanırım. Tabii her sıkılan zorbalık yapmaz, içinde olacak ama sıkıldığında kanalize olacağı pozitif şeyler de bulmak önemli demek ki.

Hatta büyükler için de öyle değil mi? Kendilerine yapıcı uğraşlar bulmayanlar daha zorbalığa eğilimli…

 

 

Merak edilen hayatlar

Screen Shot 2019-02-14 at 13.34.26

Netflix dizisi Shtisel… Koyu dindar Yahudi bir çevrede geçen olayların anlatıldığı dizi  ilgimi çekti, çünkü çok bilmediğimiz bir tarz yaşamı yansıtıyor.

Özellikle dünyanın farklı köşelerinde, yerel yaşamları izlemek hoşuma gidiyor. Ne yerler, ne içerler, ne tepkiler verirler…

Sevdim ben… Akiva çok şeker bi karakter.

İçimizdeki şeytan

image1

Oturmuş insanlığın vicdan muhasebesini yapmış Sabahattin Ali… İnsanın suçu üzerinden atmak için bulduğu bahanelerden, hep suçlayacak birilerini bulmasından dem vurmuş. Zaten hayranım Sabahattin Ali’nin insan tahlillerine…  Bedri’nin aşk ve suçluluk arasında gidip gelmesi, Ömer’in en çok arzuladığına kavuştuktan sonra, kaçıp gitmeye meyletmesi, ah o Macide’nin cesareti ve kocasına yazdığı mektup… O mektupta nasıl ince ince işlemiş duyguları yazar… Üstelik Macidenin dilinden, yüreğinden… Bir kadının baktığı pencereden…

Ne varsa eskilerde mi var ne…

İşte kitabın sonlarına doğru her şeyi özetleyen bölüm:

İçimizde şeytan yok… İçimizde aciz var… Tembellik var… İradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var… Hiçbir şey üzerinde düşünmeye, kullanmaya lüzum görmeyerek nihayet zamanla kaybettiğimiz biçare irademizle hayatta dümensiz bir sandal gibi dört tarafa savruluyor ve devrildiğimiz zaman kabahati meçhul kuvvetlerde, insan iradesinin üstündeki tesirlerde arıyoruz.